10 Mart 2008 Pazartesi

DÜŞÜNCELER…

11 Şubat 2006 tarihinde “başörtüsüne özgürlük” sloganıyla yola çıktığımızda hepimiz tereddüt içerisindeydik.

Ne zamana kadar sürecekti özgürlük eylemleri? Önce neden diye sorduk, bu eylemlerin bize ne faydası var ki?

Üstelik biz eylem yapıyoruz diye siyasiler çözüm mü üretecek? Pratikte hangi derde derman olacağız?

Karşımızdakiler AKP’nin iktidar olması ile “bizimkiler”in iktidara geldiğini, bu eylemlerin “bizimkiler”e zarar vereceğini söylüyordu.

“Bizimkiler” kimdi? Seçimden seçime “bizimkiler” olduğunu hatırlayan siyasiler mi?

Her seçim ertesinde “bizimkiler” olduğunu unutan, “küçük bir azınlık”, “başörtüsü yüzde bir buçuğun sorunu” diyen “bizimkiler” mi?

Ne kazandık iki yılsonunda, başörtüsü sorunu çözüldü mü? Hangi derde deva olduk?

Günübirlik kazançlar elde etmedik şüphesiz, ama baskılara boyun eğmeyen, haksızlık karşısında susmayan bir ümmetiz dedik.

Bu eylemlilik bizi diri kıldı ve özgünleştirdi.

Hafta sonlarımızı ailelerimizle kahvaltı ederek değil, Abdi İpekçi parkında özgürlük şarkıları söyleyerek geçirdik.

Biliyoruz ki gelecekte bizi hayırla anacak, tanımadığı, görmediği, bilmediği bu insanlara dua edecek bir nesil gelecek.

Biz hiç kimse için hiçbir şey yapmadık.

Yaptığımız her şey kendimiz içindi.

Siz de kendinize bir iyilik yapın!
Hiç bir şey için geç değil!

Üstün BOL

Hiç yorum yok:

tagore