2 Mayıs 2011 Pazartesi

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANINA AÇIK MEKTUP



Sayın Genel Başkanım,

Bu satırları yazarken 1990’dan buyana yirmi bir yıllık bir hayat hikâyesi film şeridi gibi geçiyor gözlerimin önünden.

Trabzon’un sokaklarından, Kredi Yurtlar Kurumunun pis odalarına; sonra çok başağrılı öğrenci evlerinden, miting alanlarına; sabah namazına kadar süren okey’den, fırından yeni çıkmış sıcak ekmekle tereyağ bayramlarına; ha çıktı, ha çıkacak diye uykularımızı bölen ve bizi hayatta tutan tek şey olan “Üniversitenin Sesi”ne ve şimdi buraya yazamayacağım hatıralara kadar nice tatlı ve acı tat var damaklarımda…

Paltosunun altından çıktığımız siyasi gelenek -doğru ya da yanlış- ailemizden ve sevdiklerimizden önce geldi hep! O siyasi gelenek ki bize dünyanın geçiciliğini öğretmişti ilk…

Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi manevralarla mevzi değiştirirse değiştirsin cepheyi terk etmemeye yeminli gençlerdik. Allah’u alem bugüne kadar o ekipten çok az fire verildi…

İnsanların ve hatta İslamcıların birbirleriyle “Selamün Aleyküm” diye konuşamadığı bir zamanda meclis kürsüsünden bir ses Allah’ın selamıyla selamlamıştı tüm dinleyenleri. “Ne oluyor lan!” diyerek kendimize geldiğimiz zamanlardı…
Koca bir nesil ezilmişlikten, horlanmışlıktan, aşağılanmışlıktan sıyrılıyor, başını dik tutmayı öğreniyordu henüz…

İstemeyi öğrenmiştik, bizde yapabilirdik, kimseden bir eksiğimiz yoktu, özgüven kazanıyorduk; onlarca yıl sonra yeniden… Sadece bu bile çok kıymetliydi…
Sonra zor zamanlardan geçtik. Merve Kavakçı sol faşistler tarafından meclisten kovuldu… Kavakçı’nın kovulmasıyla rol çalan, değişim iddiasıyla yola çıkan bir akım milletin iradesiyle iktidara geldi.

İstedik ki Merve Kavakçı’nın hakları iade edilsin. Biraz zaman dediler. Başörtüsüne yönelik yasaklar kalkmalı dediğimizde henüz erkendi onlar için. Bu iktidara fırsat verilmeliydi, hala derin denilen devlet çok güçlüydü, çok değil daha üç-beş yıl önce az daha kapatılacaktı partileri…

Yargının yapısının değişmesi, anayasada yapılan değişiklikler bile “korku”larını giderememişti…

Onlara inansak henüz tehlike geçmediği için başörtülü milletvekili adayı gösterilmemişti. Onlara kalsa birileri tuzağa düşürmeye çalışıyordu partilerini…
Kurucu üyesini dahi aday yapmayıp -kusura bakmasın ama- süs bitkisi gibi kazanma ihtimali olasılık hesaplarına bile girmeyen bir yerden göstermelik bir aday seçimi yaptı mevcut yapı…

Bu seçim sadece partisel kaygılardan kaynaklanmıyordu şüphesiz. Bir kadının vekil olması bir erkeğin elenmesi anlamına geliyordu çünkü! Hiçbir erkek iktidarını kaybetmek istemez! Velev ki rakibi nitelikli olsun, ne gam!
Hele seçilen başörtülü söz dinlemez, itaat etmez olursa birde; erkek vekillere nur yağar elbette…

“Aynur Bayram Bağımsız Milletvekili Adayı”

Tam listeler açıklanırken bir sürpriz yaptı Aynur Bayram… Hiç kimsenin beklemediği bir anda, herkes tam ümidini yitirmişken, bağımsız bir aday fırsatı bile kaçırıldı zannedilirken…

Daha önce Milletin Meclisinden başörtülü olduğu için geri çevrilen bir gazeteciydi Aynur Bayram…
Aynur Bayram’ın belki de en büyük şansı hiçbir siyasal akımla bugüne kadar temas etmemiş olması. Öyle ki milletvekili seçilmesi halinde rezerv koyacağı hiçbir akım yok. Dolayısıyla başörtüsü takıntısı olmayan tüm partilerin adayı olabilir Aynur Bayram…

Sayın Genel Başkanım,

Bu satırları bugüne kadar Milli Görüş çizgisi dışında hiçbir partiye oy vermemiş bir kardeşiniz olmanın rahatlığıyla yazıyorum. Son üç-beş yıl haylazlık ettim etmesine ama tek suçlu herhalde ben değilim… Bu zamanlarda bile en fazla oy kullanmadım…

Aynur Bayram Ankara ikinci bölgeden bağımsız milletvekili adayı… Sizin partinizin de adayları var aynı bölgeden. Ama eğri oturup doğru konuşalım yüzde on baraj var iken hiçbir seçim bölgesinden milletvekili çıkarabilmeniz mümkün değil. Geriye bir tek şey kalıyor o da HAS parti mi daha çok oy alacak, SP mi?

Her siyasi partinin çıkarları, öncelikleri vardır elbette… Buna sözümüz yok. Ama mesele başörtüsü meselesi olunca, üstelik bu meselede çok emeği olan bir siyasal hareket olduğunuz göz önüne alınınca bunu sizden istemek hakkımızdır. Malum yiğit düştüğü yerden doğrulur…

Sayın Genel Başkan,
Ankara ikinci bölgede Bağımsız aday Aynur Bayram’ı destekleyerek çok büyük bir jest yapabilirsiniz! Bu jest rol kaparak iktidara gelen eski arkadaşlarınıza da güzel bir ders ve ilahi bir uyarı olabilir.

HAS Partinin kaç oy aldığının, kimin daha güçlü olduğunun hiçbir önemi yok…
Üstelik bu adımı atarak partili, partisiz bütün insanların kalbinde taht kurabilirsiniz… Size rezervleri olanlar bile, saygıyla söz eder hareketinizden… Tarihe silinmez bir kayıt düşebilirsiniz.

Çok emektarı var geleneğinizin. Herkesin kendi gücü nispetinde katkısı…
Bugüne kadar hiçbir beklentim olmadı Milli Görüş çizgisinden. Ama bu sefer statükoya hep birlikte gol atabilmek için, partinizden bağımsız aday Aynur Bayram’a destek istiyorum.

Tırmandığım elektrik direkleri adına, boyadığım duvarlar, taşıdığım pankartlar, attığım sloganlar adını istiyorum bunu…

Size, çağlar üzeri bir yolun yolcularına da bu yakışmaz mı?

tagore