18 Şubat 2010 Perşembe

HUKUKTA MERDİVENALTI: HSYK



Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) dün aldığı bir kararla, Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman Şanal, Erzurum Özel Yetkili Başsavcıvekili Tarık Gür, Cumhuriyet savcıları Rasim Karakullukçu ve Mehmet Yazıcı'nın, yetkilerinin kaldırılmasına karar vermiştir.

Bu kararla üyelerinin özlük haklarını, atamalarını ve tayinlerini yürütmekle yükümlü idari bir kurum olan HSYK, hukukun alanına müdahale etmiş ve hukuki işleyişe tecavüz etmiştir.

HSYK bu kararla kimlerin soruşturulabileceğine, kimlerin soruşturulamayacağına karar verdiği gibi, görevden alınan savcıların, yerine atanacak savcılara da gözdağı vermiştir.

Bu karar hukukun siyasallaştığının en bariz örneğidir.

Bununla birlikte yargıcı darbesinin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’e ifade vermesi için 26 Şubat’a kadar süre verilmiş iken gerçekleşmiş olması, yargıcıların emir komuta zinciri içerisinde yer alıp almadığına dair şüpheler doğurmaktadır.

Eğer bu kalkışma askeri makamların haklılığını ispat maksadıyla savcılar üzerinden oynanan bir oyun ise bu numarayı yemediğimizi ve bütün darbecilerle her ne olursa olsun hesaplaşacağımızın bilinmesini isteriz.

2. Mahmut 1826 tarihinde Yeniçeri ocağını kaldırmıştı. Yeniçeriler; duraklama döneminden itibaren disiplinsiz davranışları, devlet mekanizmalarına müdahaleleri, beğenmedikleri padişahları, sadrazam ve nazırları idam etmeleri ile bilinen, ulufe ve culüs’ten başka değeri, ilkesi bulunmayan askeri bir çete haline gelmişti.

1826 Yılından bugüne geldiğimizde adına yargıcı dediğimiz bir gurubun iş ve işlemlerini beğenmedikleri için meslektaşlarına, yönetim felsefesini beğenmedikleri için siyasi iktidara ve hukukun yaygınlaşmasını talep ettiği için de ülke halkına yönelik bu kalkışması yeni bir yeniçeri isyanını andırmaktadır.

Yargı mekanizması içerisinde kümelenmiş ve hatta yargıyı ele geçirmiş bu gurubun ulufe ve culüs talebi hem siyasi irade tarafından, hem halklar tarafından, hem de hukukun üstünlüğüne inanan tüm hukukçular tarafından reddedilmelidir.

Öte yandan HSYK’nın aldığı hukuk dışı karara istinaden Yargıtay 1. Başkanlık kurulu adına açıklama yapan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’in “HSYK’nın aldığı kararın hukuka uygun olduğu sonucuna vardıkları” açıklaması ve Danıştay Başkanı Mustafa Birden’in, “HSYK’nın yargıçlarına güvenimiz tamdır” açıklamaları ideolojik saflaşmanın ürünü olmakla birlikte bizler açısından şaşırtıcı olmamıştır.

Ancak zihinlerde karışıklığa neden olmamak için kimin şıracı, kimin bozacı olduğunun acilen açıklığa kavuşturulması elzemdir.

HSYK aldığı bu hukuk dışı kararla “Hukuki anlamda bir kağıt parçasına” imza atarak, bir türlü oluşturamadığı saygınlığını yerlebir ettiği gibi, durduğu yerin “merdivenaltı” olduğunu da tescil etmiştir.

Hiç yorum yok:

tagore