5 Ağustos 2009 Çarşamba

ULUSLARARASI gAF ÖRGÜTÜ!


















Irene HAN!
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri…
İnternet haberlerinde okuduğumuza göre Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA)’da konuşmuş hanımefendi ve başı örtülülere bol bol mavi boncuk dağıtmış…

Demiş ki:
"Devletin sorumluluğu, bir kadına ne giyeceğini seçmesi konusunda bir düzenlemeye gitmek değil, ona, bu seçimini herhangi bir zorlama ya da şiddete maruz kalmadan yapabileceği bir ortamı sağlamaktır"

Bu kadar da değil, devam etmiş:
"Bu bir ifade özgürlüğü meselesi. Bir kadının başörtüsü takmayı ya da takmamayı seçme hakkı vardır. Devletin sorumluluğu, kadına ne giyeceğini seçmesi konusunda bir düzenlemeye gitmek değil, ona, bu seçimini herhangi bir zorlama ya da şiddete maruz kalmadan yapabileceği bir ortamı sağlamaktır. Bu hem benim, hem de temsil ettiğim kurumun görüşü. Kadınları başörtüsü takmaya veya Suudi Arabistan ve İran'da olduğu gibi vücutlarını örtmeye zorlamak ne kadar yanlışsa, onlardan, Türkiye'deki kurumlarda ya da Fransa'daki okullarda giymemelerini istemek de bir o kadar yanlış. Uluslararası Af Örgütü'nde de başörtüsü takanlar var, takmayanlar var. Kadınları başörtüsü takmaya ya da takmamaya zorlayan yasalara katılmıyoruz"

Ne kadar güzel cümleler değil mi?
Kim bilir içimizden bazıları sonunda birileri bizi anladı diye sevinç gözyaşları dökmüştür.
Ama işin aslı öyle değil!

Irene hanım, SETA’da yaptığı konuşmasında başı örtülülerden hiç bahsetmemiş aslında!
Konuşması bittiğinde MAZLUMDER Genel Başkanı Faruk Ünsal cebinden bir kartpostal çıkartıp Uluslararası AF örgütü Türkiye ve İngiltere şubesinin birlikte bastırdığı 8 Mart dünya kadınlar günü için hazırlanmış kartpostalı göstermiş ve demiş ki:
“Bu kartpostalda haksızlığa uğramış 45 kadın fotoğrafı, 45 haksızlık figürü var. Ancak burada başörtüsü sorunu yaşayan kadınlar yok. Siz şahsen ve kurum olarak başörtüsü hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu kartpostalı nasıl açıklayacaksınız?

Hanfendi bu soru üzerine dağıtmış o mavi boncukları ve fakat bu kartpostala ilişkin herhangi bir açıklama getirmemiş.
İrene Han’ın yanıtında dikkat çeken bir başka husus ise, her nedense baş örtüsü özgürlüğü için düşünceleri sorulmuşken İran ve Suudi Arabistan’dan bahsetmesi.
Türkiye’deki başörtüsü sorununun İran’la ve Arabistan’la bir bağlantısı yok ama hanım efendinin bilinçaltında hiçte masum olmayan düşünceler var.
Bir hakkın savunusu için bir diğerini pazarlayan, birini diğeriyle ölçen ve kıyaslayan kapitalist bir kir!



Kaldı ki sadece bu değil Uluslararası gaf Örgütünün tek kabahati…

israil adlı silahlı çetenin Gazze’ye saldırısı sırasında Mazlumder ve İHD israilin Ankara temsilciliği önünde ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Bildiri metni MAZLUMDER ve İHD tarafından imzalanmıştı.
Mazlumder’in eski Genel Başkanı Ömer Faruk GERGERLİOĞLU söylemişti, Uluslararası Af Örgütünün “taraf” olmamak için metne imza atmadığını…
Dünyanın gözleri önünde 1500 can katledilmiş ve insan hakları örgütü olduğunu iddia eden bir gaf örgütü taraf olmamaktan bahsediyor.

Bu kadar da değil. israilin saldırıları biter bitmez aynı gaf örgütü Hamas’ın yargısız infaz yaptığı gerekçesiyle uluslararası bir kampanya başlatıyor!
Ve nedense taraf olmamak kimsenin aklına gelmiyor!

İşine geldiği zaman taraf olan, işine gelmediğinde taraf olmayan sözüm ona bir insan hakları örgütü!

Ama bu piyasada yer edinmek istiyorsanız ara sıra bir şeylerde yapmak gerekiyor.
Gaf örgütü bunun farkında!
Filistinli yerleşimcilerin evlerinin yıkılmasına karşı kampanyalar örgütlüyor.
İçimizin yağları eriyor!
israil elçiliğine, israil savunma bakanlığına, israil hükümetine mektuplar göndertiyor.
israile karşı yapılıyormuş izlenimi verilen, ancak aslında gayrı meşru israil devletini zihinlerde akredite etmeye çalışan ve kamuoyunda israili devlet olarak tanıtan bu kampanya israilin aleyhine mi işliyor?

Gaf örgütü işgalci israilin Filistin topraklarından çıkmasını ve bütün Filistin topraklarının yönetiminin Filistinlilere bırakılmasını savunmuyor.
Aksine iki devlet modeline hizmet ediyor ve israili meşrulaştırıyor.

Bizimde oturduğumuz yerden bu gaf örgütünün insan hakları temelinde ne kadar da insancıl çalışmalar yürüttüğünü, empati yeteneğinin ne kadar gelişmiş olduğunu düşünmemizi istiyor…

Ve son olarak o kartpostalı açıklamak zorundasınız hanfendi!
“Bu bir ifade özgürlüğü meselesi” değil!...
Ya açıklayın, ya da alın mavi boncuklarınızı…



Cyrano De Bergerac
05.07.2009

Hiç yorum yok:

tagore