27 Aralık 2008 Cumartesi

haberdir monşer, haber…



ne boş bir dünya, ne kadar anlamsız bir yaşam…

çapımız kimin belediye başkan adayı yapılacağı kadar.

hayat ne kadar acımasız oysa…

bizim dışımızda yaşanan acılardan ne kadarda uzağız.

gerçek hayat, televizyon ekranlarından zihnimize akıtılan pembe dünyadan çok farklı.

“hangi alışveriş merkezinde hangi ürünün fiyatı kaça”dan başka bir yaşam var…

çocuğumuzun yeni aldığımız oyuncağından, çalışmayan video kameramızdan,

bozulan telefonumuzdan, “başkan kaybederse işimizden olur muyuz abi?” den daha sahici bir dünya…

hayat dediğim ölüm aslında.

hergün ölebilme ihtimaliyle yaşayan, üstelik ölebilme ihtimaliyle savaşmayan...

tekil ölümlere alışığız biz.

her gün trafik kazalarında üçer beşer ölüyoruz zaten.

her ölüm bir kıyamettir.

biz başkasının kıyametini çekirdek çıtırdatırken izleyebiliriz ekranlarda…

155 kişinin ölmesi haberdir oysa.

üstelik 155 kişi aynı anda ölüyorsa, adam köpeği ısırmış demektir.

beylik sözlerimiz var bizim, beylik tabancalarımız gibi.

155 kişi birden öldürülünce çekip saydırıyoruz birer birer…

ister klavye başında, ister kamera önlerinde…

şimdi tam, “çarşaf boykot listesi” yayınlama zamanı…

boykot sözü prim kazandırır şimdi kimi kurumlarımıza.

155 kişi ölmüşse, üstelik bir seferde…

bu boykot edilmesi gereken bir şeydir.

insanlar arasıra sırtlarının pışpışlanmasını ister.

siyonist başı, “tüh yanlışlık oldu” der birazdan.

global çetenin elebaşları bm’si nato’su, abd’si ingiliz’i şiddetle kınar saldırıyı.

“yapma yahudi, teröristlerinde hakları var ama değil mi?”

“hah hah ha! olmasın bidaha!

“olursa da haber değeri olmasın be birader… ha, ne dersin.?”

“hadi hemen kurun şu siyonist devleti de, gelsin isa…”

“israil barışa darbe vurdu" ha?

daha öncede oldu be monşer...

tamam… geçti…


şimdi bütün beylik tabancalarınızı sokun kılıfına…



CYRANO

27.12.2008

Hiç yorum yok:

tagore