YENİDEN ERDEMLİLER İTTİFAKI
Halk nezdinde 1991 seçimleri ile başlayan
ve 1994 seçimleri ile zirveye ulaşan Refah Partisi eğilimi, sadece ulusalcı
kesimlerin değil, bu kesimleri yöneten otoritenin de tedirginliğini artırmıştı.
Refah Partisinin bir alternatif olarak var
olması ve güçlenmesi kurulu 'sermaye ve kabile düzeninin’ konforunu
kaçırıyordu.
Sermaye, kendisi ile iyi geçinen /iyi
geçinmek istediği/ ordu mensuplarını emekli olduklarında şirketlerinde üst
düzeyde istihdam ediyor, bu istihdam devletin açılamaz denilen kapılarını
sermayeye açıyor; bunun karşılığında, sermayenin elindeki yazılı ve görsel
medya ‘yüce otorite’nin bütün günahlarını temizliyordu.
Teşbihte hata olmaz! Müşrik Mekke’de var
olan düzen de, kendini sermaye ve kabile (sınıf) üstünlüğü üzerine kurulu bir
iktidar ile var ediyordu.
Bu iktidar, sahip olduğu güç ve sermayeyi
korumak için güçsüz ve yoksun olanın hakkını kolayca gasp ediyor ve kendi
yandaşlarının hizmetine sunuyordu.
Tam da bu sırada Mekke’nin en itibarlı
kabilesi kabul edilen KUSAY içinde yaşanan 'idari' anlaşmazlık, Mekke’de o güne
kadar görülmeyen çapta büyük bir ayrışmaya neden oldu.
Bu ayrışmanın sonunda, ellerini güzel
kokuyla doldurulmuş bir kaba bandıranlar ‘Güzel Kokulular İttifakı’; ellerini
kesilmiş bir hayvanın kanıyla dolu kaba bandıranlar ‘Kan Yalayanlar İttifakı’
(Yeminliler İttifakı) adını aldılar.
Güzel Kokulular İttifakı ileride
Peygamber aleyhisselamın da içinde yer alacağı Erdemliler İttifakı’nın (Hilfü’l
Fudul) temelini oluşturmaktaydı.
Erdemliler ittifakı, ezilmişler için
adaleti sağlayıp zalimlere yaptıklarının karşılığını misliyle, kanun önünde
ödetmenin garantörlüğünü üstleniyordu. (1)
Yeminliler İttifakı ise, Mekke’nin diğer
yüzünü temsil ediyor, mal ve iktidar sahiplerinin menfaatlerini koruyup
kollayarak, onların her türlü fırsatçılığına güvenlik ve zemin tesis edeceğini
ilan ediyordu.(2)
Bu yönetimsel ayrışma esasında bir idari
anlaşmazlık değil ilkesel bir bölünmeydi.
Nitekim İslam’ın tebliğ edilmeye
başlanması ile birlikte Peygamberin yanında yer alanlarla, O’nun karşısında
duranlar neredeyse tamamen bu ayrışmanın tarafları olacaktı.
Peygamber aleyhisselam çok zaman sonra bu
günleri anlatırken ‘Amcalarımla birlikte öyle bir anlaşmaya katıldım ki, benim gözümde
kızıl tüylü bir deve sürüsünden daha sevimlidir. O anlaşmaya şimdi de
çağırılsam, yine icabet ederim’ (3) diyecekti.
1990’lı yılların başından itibaren
'tehlike'nin farkına varan günün ‘Yeminliler İttifakı’, elindeki güç ve
sermayenin menfaatleri ile iktidarını korumak için sınıf farkı gözetmeksizin kendileri
gibi olmayan bütün insanlar üzerinde acımasız bir baskı kurdu.
Gerek fiziki, gerekse psikolojik baskılar
arttığında ise, 'Erdem' sahibi insanlar haksızlıklar karşısında seslerini
yükselttiler.
Yaşam tarzı ve düşünce itibariyle esasen
Yeminliler İttifakıyla benzeşen ancak haksızlıklar karşısında susmayan bu
insanlar, önce kendi çevrelerince tecrit edildiler sonra ise var oldukları
mecralarından kovuldular.
Zaman, 1400 yıl sonra yeni bir 'Erdemliler
İttifakı'nın kurulması için en uygun şartları oluşturuyordu.
'Yüce Otorite' ile geçinemeyen ve onların
isteğiyle medya patronları tarafından işten atılan veya istifa ettirilen Kürşat
BUMİN, Ali BAYRAMOĞLU, Gülay GÖKTÜRK, Cüneyt ÜLSEVER, Cengiz ÇANDAR, Koray
DÜZGÖREN, Etyen MAHÇUPYAN ve adı aklımıza gelmeyen başkaca yazarlara İslami
camianın gazete, dergi ve televizyonları kapılarını açıp özgürce yazabilekleri,
yayın yapabilecekleri ortamlar oluşturdu.
Birimizin özgürlüğünün hepimizin
özgürlüğü olduğu düşüncesinden yola çıkan yeni 'Erdemliler İttifakı' ilerleyen zamanlarda güç
ve otorite alanlarının el değiştirmesiyle doğal olarak bozuldu.
Aradan çok zaman geçmedi! Kimi, dengeler
adına kimi, kutsal otoriteler adına kimisi de, kişisel sebeplerle çok günah
işlendi.
Eski dostluklar yitirildi, geçmişte erdem
olarak görülen davranışlar artık tehlike olarak değerlendirilmeye başlandı.
Güçlü ile zayıfın yer değiştirdiği bir
tarih diliminde zaman ve mekan bizi yeni bir 'Erdemliler İttifakı' kurmaya
zorluyor.
Ama bir farkla! Bu kez 'Erdem' göstermesi
gerekenler; güç, otorite ve varsıllıklarından feragat etmesi gerekenler,
başkaları…
1. İlk Bahar/Hz. Peygamberin Hayatına
Dair Stratejik ve Siyasi Bir Okuma/ – Wadah KHANFAR- VADİ Yayınları
2. A.g.e. Syf. 139
3. A.g.e. Syf. 135
https://hertaraf.com/haber-yeniden-erdemliler-ittifaki-ustun-bol-6596
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder